Kor Adası Kimberley Freeman'in okuduğum ilk kitabıydı.Kitabın akıcılığı,her sayfada merak uyandırması ve beni bir gece uyutmaması kitabı sevdirdi diyebilirim.Konusu ise ayrı bir güzellik.
Konusuna gelirsek;
Kitap iki ana karakterden oluşuyor Tilly ve Nina.
Tilly küçük yaşta anne ve babasını kaybetmiş büyükbabasının yanında büyümüş bir genç kız.Büyükbabası Tilly'yi özenle yetiştirmiş,eğitimiyle bizzat ilgilenmiş.Ancak önemli bir sorun ki aileden gelen bir nedenle büyükbabasının ölümü halinde Tilly mirastan mahrum kalacak.Miras ve para için Tilly ile evlenen sinsi Jasper'ın Tilly için planları ne?
Nina ise yazdığı iki polisiye romanla çok popüler olan kitabı dünyada çok satanlar listesine giren bir yazar.Mühendis ve cerrah olan ablalarının gölgesinde kalmak Nina için biraz problem olmuş.Ailesine onun da birşeyler başarabildiğini gösterme gayretinde bir yazar.Mutsuz bir evlilikten yeni çıkmış biraz kafa dinlemek ve son kitabını bitirmek için geçmişte ailesine ait Kor Adasındaki Starwater Malikanesine gelir.
Kitap bundan sonra heyecan ve akıcılık kazanıyor.
Tilly mutsuz bir evlilikten sonra,suçluluk duygularıyla Avusturalya da aslında bir hapishane olan Kor Adası'na cezaevi müdürü Sterling'in kızı Nell için mürebbiye olarak gelir.Farklı bir kimlikle kaçak olarak hayatının cezasını çekeceğini düşündüğü bu ada da suçluluk duygusu peşini bırakmaz aşkı pahasına hayatının hatasını ödeme yoluna gider.
Nina teslim tarihi yaklaşan kitabını bir türlü bitiremediği gibi bir gazateci hiç kimsenin bilmediği onun en büyük sırrını dünyaya açıklamak üzeredir.Nina yazarlık hayatının sonu geldiğini düşünür.
Evdeki tadilat sırasında bulunan günlük parçaları geçmişe ışık tutarken Nina'nın yolunu aydınlatabilecek midir?
Toplumsal olayların,19. yüzyıl kadınlarının hayatını merak eden,tarihi kitapları seven ve elbette
Tilly ve Nina'nın kesişen yollarını merak edenlerin mutlaka okuması gereken bir kitap.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder