Sayıklıyorum durmaksızın.
Duyar mı, duysa da anlar mı diye düşünmeden sayıklıyorum.
Bil istiyorum ve işin özünde bilip bilmemenin hiç bir anlamı yok.
Öyle bir heyecan ki, saatlerce değil günlerce sürüyor. beklemek, günlerce değil yıllarcaymış gibi geliyor. Uykuları feda ediyorum, bekliyorum. Bbir anlamı yok, sebebi; insanlara değer vermem sadece. sana, değer vermem. 'hak ediyor muyum?' diyeceksin şimdi; yapma!
Öyle bir coşku ki gelişlerin.. Hani nerede olduğunu unutmak, ne diyeceğini, ne anlatacağını karıştırmak demek çoğu zaman. Günlerce bekleyince insan, günlerce düşünüyor. Ve her düşündüğünde söyleyecek bir sürü şey birikiyor. Küçük cam bilyeler gibi biriktiriyorum söyleyeceklerini... Ama dedim ya, öyle bir coşku ki gelişlerin, tüm bilyelerimi dağıtıyorum heyecandan..
Sonra; gidiyorsun.
Diz çöküp etrafıma dağılmış bilyelerimi toplarken, dizlerim acıyor. Bilyelerimin çoğu kayıp, sesim ağlamaklı...
Tek bir şey fısıldıyor dudaklarım ama yalnızca ben duyuyorum; 'hemen gitme'
Gitmiş oluyorsun bile... Yine de tekrarlıyorum duyacakmışsın gibi; hemen gitme!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder